Avrupa’da 2035 Elektrikli Otomobil Kararı Ülkeleri Birbirine Düşürdü

0
2 yıl önce

Henüz geçen şubat ayında Avrupa Parlomentosu 2035 itibariyle dizel ve benzinli araçların satışlarını yasaklama kararı almışken yeni açıklanan bir kararın elektrikli araçlara dönüşüm ve iklim değişikliği ile mücadele konularına katkıda bulunacağı düşünülüyor.

Avrupa Birliği’ndeki toplam karbon salınımının %15’inden günümüz araçları sorumlu. Yeni yasa araç üreticilerinin karbon emisyon oranını yeni satılacak araçlarda %100 azaltmalarını emrediyor. Bu kararın pratikte uygulamasına göre 2035 itibariyle günümüzün fosil yakıtlı araçları satışa sunulamayacak.

Ancak bazı ülkeler değişikliği farklı yöntemler deneyerek geriye itmeye çalışıyor.

Bu konudaki son gelişme ise Almanya’nın Avrupa Komisyonu ile yaptığı yeni anlaşma. Yeni anlaşmaya göre Almanya, karbon nötr olan sentetik yakıtlı araçlar satabilecek.

25 Mart Cumartesi günü Almanya ve Avrupa Komisyonu 2035’ten sonra e-yakıt kullanan karbon nötr araçların satışına izin verilmesi yönünde anlaşmaya vardıklarını açıkladılar.

Karbon Nötr Araçlar İçin Yasal Değişiklik Geliyor

Avrupa Komisyonu Yeşil Anlaşmalar Şefi Frans Timmermans Twitter’da CO2 standartlarını taşıt regülasyonlarına uyarlamak için çalışmaya başladıklarını ve en kısa sürede konuyu resmiyete dökeceklerini açıkladı. Timmermans’ın açıklamasına göre komisyonun bu kararı uygulamaya alabilmesi için bazı yasal değişikliklerin yapılması gerekiyor.

Ayrıca Almanya Ulaştırma Bakanı Volker Wissing de cumartesi günü paylaştığı tweette içten yanmalı araçların karbon nötr olmak şartı ile 2035’ten sonra da satılabileceğini açıkladı.

Karbon Nötr Araçlar Sebebiyle Avrupa İkiye Bölündü

Almanya’nın lobi çalışmalarına karşın tüm ülkeler aynı görüşte değiller. Almanya’nın bu kararı aldırırken bir nevi otomobil sever ülkeler birliği kurduğu ve bu ülkelerin Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, İtalya ve Polonya olduğu bilgisine ulaşıldı.

Öte yandan AB’nin diğer önemli ülkesi Fransa ise bu karara karşı olduğunu ve yasal değişikliği engellemek için her şeyi yapacağını Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire’nin açıklaması ile kamuoyu ile paylaştı. Le Maire, bu çalışmanın karar aşamasına gelmesinin iki yıl sürdüğünü ve artık tek engelin taraf ülkelerin bakanları tarafından onayı beklediğini ifade etti.

Fransız yayın kuruluşuna konuşan Le Maire, bu değişikliğin kararın alınmasını erteleyeceğini ve bu durumun sadece çevresel değil ekonomik bir hata olacağını açıkladı.

Avrupa Konseyi’nde 7 mart’ta yapılacak olan son oylamanın son gelişmeler sonrasında çoğunluk oyu alması riske girdiği için oylama belirsiz bir tarihe ertelendi.

Avrupa Konseyi’nin dönem başkanı da olan İsveç hükümet sözcüsü, kararın erteleme süresi için alınacağını açıkladı.

Avrupa Ülkeleri Elektrikli Araçlara Hazır mı?

Türkiye’nin yerli elektrikli araç markası Togg’un lansmanı yapıldığı günlerdeki bu gelişmeler sonrası ülkeler bazında duruma bakalım.

Bilindiği üzere Togg ön satış süreci tamamlandı ve ilk üretilen araçlar sahiplerine teslim edilmeye başlanacak. Gelen yoğun ilgiden sonra TOGG ilk yıl 20 bin aracı müşterilere teslim etme kararı aldı. Ayrıca Tesla da 4 nisan itibariyle Türkiye pazarında resmen yer almaya başlıyor. Fakat bu gelişmelere karşın 2023 yılında Türkiye’de satılan araçların sadece %5’inin elektrikli olması bekleniyor.

İtalya: Karbon Emisyon Oranı %90 Düşürülsün

Almanya ile kararın alınmasında ön ayak olan ülkelerden İtalya’daki markalar içten yanmalı araç üzerinde bir hakimiyete sahipler. Fiat, Alfa Romeo ve Ferrari gibi markalar için içten yanmalı araçsız bir dünya zor gözüküyor. İtalya’da direkt ya da dolaylı 270 bin kişinin otomotiv sektöründen geçimini sağladığı biliniyor. Hatta İtalya Dış İçleri bakanının konu hakkında %100 oranında karbon emisyon oranı düşürülmesi kararını %90 olarak güncellemesi yönünde demeçleri bulunuyor.

Ülkenin ulaştırma bakanı Matteo Salvini, bu ideolojik faydacılığın devam etmesinin Çin’e yarayacağı ve Avrupa Otomotiv Endüstrisine zarar vereceğini açıkladı.

Koalisyondaki diğer ülkeler de Avrupa endüstrisindeki bu denli dramatik değişikliğin sektöre olumsuz etki edeceği yönünde açıklamalar yaptılar.

Almanya: İçten Yanmalı Motor Yasağı’nın Çevresinden Dolaşmaya Çalışıyor

Almanya VW grubu ve BMW gibi dünyanın en büyük otomotiv markalarına ev sahipliği yapıyor. Bu güçlü pozisyonundan dolayı Avrupa Komisyonu’nda otomotivle ilgili en çok sesi çıkan ülke de Almanya.

Ülkenin devlet sekreteri Michael Theurer, geçen yıl iklim nötr yakıtlarla ilgili ya da e-yakıtla ilgili bir teklif üzerine çalıştıklarını açıklamıştı. Ayrıca elektrikli araçların daha çok yolunun olduğunu ancak desteklerini de eklemişti.

Audi E-Yakıt Üretimi Şeması

Pek çok Alman üreticisi e-yakıtla ilgili uzun süredir çalışmalara devam ediyor. Bu markalardan biri olan Audi, 2017 yılında e-yakıt ile ilgili gelişmeleri açıklamıştı. Markanın Türkiye web sitesinde de e-yakıt ile ilgili duyurunun 2017 tarihli olduğu görülürken e-yakıtla ilgili şu ifadelere yer veriliyor:

Audi, e-yakıt stratejisini geliştirmeyi sürdürüyor. Marka, Ineratec GmbH ve Energiedienst Holding AG işbirliğiyle, Almanya’nın Laufenburg kentinde, e-dizel üretiminde hizmet verecek yeni bir pilot tesis kurmayı planlıyor. Yakıt ilk kez, yenilenebilir bir şekilde su enerjisi kullanılarak üretilecek. Planlanan tesisin yılda yaklaşık 400 bin litre üretim kapasitesine sahip olacakGeçtiğimiz yıllarda e-gaz, e-benzin ve sentetik olarak üretilen e-dizel gibi iklim dostu, Karbondioksit temelli yakıtlar üzerinde çalışmalar gerçekleştiren Audi, e-dizel üretimini sonraki seviyeye taşımaya hazırlanıyor. Audi, e-dizel üretimine gelecek yıl Almanya’nın Laufenburg kentinde başlamayı planlıyor. Audi ve proje ortakları Ineratec ve Energiedienst AG, tesisin kurulması için gereken başvuruları birkaç hafta içerisinde yapacak. İnşaat çalışmalarına ise 2018’in ilk aylarında başlanması planlanıyor.

Laufenburg projesinde kullanılacak yeni teknolojinin, e-dizel üretimini daha küçük ünitelerde gerçekleştirerek daha ekonomik kılacağını belirten AUDI AG Sürdürülebilir Ürün Geliştirme Birimi Başkanı Reiner Mangold, “Pilot tesis, sektör birleşmesine, diğer bir deyişle enerji sektörünün sağladığı güç, ısı ve mobilitenin bir araya gelmesine olanak sağlayarak, yenilenebilir enerjinin depolanmasını mümkün kılıyor” açıklamasında bulundu.

Audi e-dizel, içten yanmalı motorları neredeyse tamamen Karbondioksit-nötr bir şekilde çalıştırma potansiyeline sahip. E-dizel, enerjiyi sıvıya dönüştüren tesisin artan su gücünü sentetik yakıt haline getirmesiyle üretiliyor. Sistem, bir kimya prensibini temel alıyor: Hidroelektrik güç santralinde üretilen çevre dostu enerji, suyu elektroliz yoluyla hidrojen ve oksijene ayırmak için kullanılıyor. Sonraki adımda hidrojen, yenilikçi ve son derece kompakt bir mikro işleme teknolojisinden yararlanarak, Karbondioksit ile tepkimeye sokuluyor. Karbondioksit atmosferden elde edilebildiği gibi biyolojik kökenli atık gazlardan da üretilebiliyor ve tüm Audi e-yakıtlarında olduğu gibi, yakıtta kullanılan tek karbon kaynağı olma özelliği taşıyor. Tepkime sonucunda ortaya uzun zincirli hidrokarbon bileşikleri çıkıyor. Son aşamada ise bu bileşikler son ürün olan Audi e-dizele dönüştürülüyor.

Laufenburg’daki tesis, Audi’nin ortak olarak katıldığı, enerjiden sıvı üretimi prensibiyle çalışan ikinci pilot tesis olma özelliği taşıyor. Audi hâlihazırda 2014’ten bu yana Dresden’de enerji teknolojisi şirketi sunfire ile işbirliği yapıyor. Dresden’deki tesiste farklı teknolojiler kullanarak e-dizel üretimi gerçekleştiriyor. Almanya’nın kuzeyindeki Werlte’de yer alan ve Audi e-gaz, diğer bir deyişle sentetik metan üretmek için kullanılan Audi’ye ait enerjiden gaz üretim tesisi de, şirketin diğer e-yakıt projelerinden biri.

Kaynak: Audi e-yakıt araştırmalarını hızlandırdı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir